30 Mayıs 2019 Perşembe

En Güzel Kısa Masallar

En Güzel Kısa Masallar


AVUCUNUZDAKİ KELEBEK

Zamanın birinde, çok akıllı iki kardeş yaşarmış. Etrafındaki ve okuldaki bilgiler kendilerine yetmediğinden annesi onları, bulundukları bölgenin bilge adamına götürmüş.
Kardeşler, bilge adama pek çok soru sormuşlar ve her defasında kendilerinin tatmin olduğu cevaplar almışlar. Bundan çok memnun olan kardeşler, bir müddet için bilgenin yanında kalıp daha çok şeyler öğrenmek için annelerinden izin istemişler ve bilge adamın yanında kalmışlar.
Bilge adama sordukları ve aldıkları cevaplara çok sevinen ve mutlu olan çocuklar bir süre sonra bu işten sıkılmaya başlamışlar. Bilgenin bilemeyeceği bir soru bulmamız lazım diye düşünmüşler.
Kardeşlerden biri, “buldum” demiş. “İki elimin arasına bir kelebek koyacağım ve bilge adama soracağım. Avucumun içinde kelebek var, canlı mı ölümü? Ölü derse kelebeği bırakacağım, canlı derse avucumu hafifçe bastıracağım. Her ne derse, cevabını bilemeyecek!”
Kelebeği ellerinde tutan kardeşlerden biri, kapalı tuttuğu ellerini bilgeye uzatmış ve sormuş...
“Avucumun içinde bir kelebek var canlı mı ölü mü?”
Bige, uzun uzun çocuğun gözlerinin içine bakmış ve cevaplamış:
“Senin ellerinde evladım, senin ellerinde...
Aşkınız...
Geleceğiniz...
Gençliğiniz...
Hayatınız...
Her şeyiniz...
Huzurunuz...
Mutluluğunuz...
Sizin ellerinizde...”


SİYAH VE BEYAZ KÖPEK

Yaşlı adam kulübesinin önünde torunlarıyla oturmuş, az ötede birbirleriyle boğuşup duran iki köpeği izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve on iki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli, o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı. Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki köpekti bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için biri yeterli gözükürken, niye ötekinin olduğunu; hem niye renklerinin illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla sordu dedesine. Yaşlı dede, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı.”Onlar” dedi, “benim için iki simgedir evlat.”
“Neyin simgesi?” diye sordu çocuk.
“İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder duru. Onları seyrettikçe hep bunları düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları.” Çocuk,sözün burasında, mücadele varsa, kazananı da olmalı diye düşündü ve her çocuğa has bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:
“Peki, sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?” Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa:
“Hangisi mi evlat? Ben hangisini daha iyi beslersem o!”

BİLGE İLE KÖPEK

Bir bilge, bir göletin başında oturmaktadır. Susuzluktan kırılan bir köpeğin devamlı olarak gölete kadar gelip, tam su içecekken kaçması dikkatini çeker. Dikkatle izler olayı. Köpek susamıştır; ama gölete geldiğinde sudaki yansımayı görüp korkmaktadır. Bu yüzden de suyu içmeden kaçmaktadır. Sonunda köpek susuzluğa dayanamayıp kendini gölete atar ve kendi yansımasını görmediği için suyu içer.
O anda bilge düşünür: “Benin bundan öğrendiğim şu oldu” der. “Bir insanın istekleri ile arasındaki engel, çoğu zaman kendi içinde büyüttüğü engellerdir. İnsan bunu aşarsa istediklerini elde edebilir.” Ama biraz daha düşününce aslında gerçek öğrendiği şeyin bundan farklı olduğunu görür.
Asıl öğrendiği şey, insanın bir bilge bile olsa, bir köpekten öğreneceği bilginin var olduğudur. Bu  yüzden, sende ne varsa başkalarıyla paylaş. Unutma ki senden de öğrenilecek bir şeyler vardır diğer insanlar için...


anlamlı güzel hikayeler, en güzel öykü örnekleri, en kısa hikayeler, anlamlı hikayeler kısa, anlamlı kısa hikayeler, çok kısa hikayeler, ders veren hikayeler kısa, ders veren kısa hikayeler, ders veren kısa öyküler, ders verici kısa hikayeler, kısa hikayeler öyküler, kısa hikayeler, hikayeler, hikaye oku, hikaye

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder